Global gemi endüstrisi, su altı çevresinin kaçınılmaz bir parçası olan korozyon ve biyokirlenme (biofouling) gibi problemlerine karşı sürekli mücadele halindedir. Korozyon, gemi materyallerinin deniz suyu gibi yüksek tuzluluğa sahip ortamlarda, metal yüzeylerinin oksitlenmesi sonucunda bozulması ve dayanıklılığını yitirmesidir. Biyofouling ise gemi yüzeylerinde mikroorganizmaların, alglerin, yosunların ve kabukluların birikmesiyle oluşan biyolojik bir tabaka olup, gemilerin hidrodinamik performansını olumsuz etkiler. Bu problemleri önlemek için hem küresel de hem de KKTC’de korozyon ve biyofouling önleyici kaplama boyaları kullanılmaktadır. Bu kaplamalar deniz ekosisteminde; biyosit zehirliliği, mikro plastik ve kimyasal kirliliklerine neden olur. Projemiz, bu doğa kirletici ve maliyetli kaplamalara; biyolojik bir çözüm getirerek sürdürülebilir ve düşük maliyetli hale getirmeyi amaçlar. İnvaziv istilacı türlerden olan kırmızı ve yeşil Alglerin ve endemik Posidonia Oceanica ölü yapraklarının literatürce onaylanmış biyofouling önleyici özelliklerini, kaplama teknolojisine entegre ederek ekosistemin ve gemi endüstrisinin yararına olacak bir çözüm haline getirmektir. Caulerpa Taxifolia, Asparagopsis Taxiformis ve Posidonia Oceanica’nın (biyofouling önleyici bileşenleriyle) ürettiği anti-biyokirlenme ve paslanma önleyici (halojenli bileşikler) aktif bileşikleri ekstrakte edilecek ve elde edilen aktif bileşikler organik veya su bazlı kaplama malzemeleri ve etkinlik arttırıcı olarak nanopartiküller ile karıştırılacaktır. Ana prototip materyalimizin kaplama malzemesi olarak performansı, laboratuvar ve saha koşullarında test edilerek son halini alacaktır. Bu sürdürülebilir yaklaşım, yalnızca küresel yeşil nakliye girişimleriyle uyumlu olmakla kalmayıp aynı zamanda istilacı türleri ve biyoatıkları değerli endüstriyel uygulamalara dönüştürerek, KKTC’deki mavi ekonomi potansiyellerinin geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.